18 Kasım 2016 Cuma

Cinsel Tiksinti Bozukluğu'na dikkat!


Cinsel Sağlık Durumu Enstitüsü Derneği (CİSED) 'Cinsel Tiksinti Bozukluğu' için çözümler öneriyor. İşte CİSED Başkanı DR. Cem Keçe'nin önerileri...
Cinsel Tiksinti Bozukluğu'na dikkat!

Cinsel ilişki esnasında partnerinizin cinsel organlarından tiksiniyor ya da dokunmaktan imtina mı ediyorsunuz? Cinsellik sırasında salgılanan sıvılara karşı iğrenme duygusal mi duyuyorsunuz? Meniden mideniz mi bulanıyor? Hepsinden önemlisi bu tiksinti duygularınız bundan böyle partnerinizle yaşadığınız cinsel hayatı yaklaşık olarak çekilmez ve istenmez ülkü mi getirdi? O vakit sizde ‘Cinsel Tiksinti Bozukluğu’ndan laf edebiliriz...

16
Cinsel Tiksinti Bozukluğu'na dikkat!

SEKSİ BİTİREBİLİR

Dünya genelinde daha çok geleneksel ve muhafazakâr toplumlardaki kadınlarda görülen cinsel tiksinti bozukluğunu, izdivaç ve ilişki sorunlarına ve zamanla cinsel isteksizliğe niçin olan kayda değer bir sorun olarak ifade eden Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe, erkeklerde fazla nadir görülüyor olsa da, bu sorunu partnerlerinin yaşamasının, erkeklerin cinsel yaşamlarını da negatif etkilediğini söyledi. Tedavi edilmediği takdirde cinsel tiksinti bozukluğunun kadın erkek ilişkilerini sürdürülemez ayla getiren ciddi bir sorun haline gelebileceği yönünde uyarıda bulunan Keçe, uygun çare ve terapi teknikleriyle cinsel tiksinti bozukluğunun şaşılacak bir biçimde kısa sürede üstesinden gelinebileceğini duyurdu.

26
Cinsel Tiksinti Bozukluğu'na dikkat!

CİNSEL TİKSİNTİ BOZUKLUĞU NEDİR?

Keçe, cinsel tiksinti bozukluğunu, durmadan veya yineleyici bir biçimde, cinsel ilişkiye veya cinsellikle ilgili her şeye veya bazı şeylere aleyhinde şiddetli bir iğrenme duygusuyla hastalık duyulması ve bunlardan kaçınılması olarak tanımladı. Cinsellikten tiksinen kişinin cinsel ilişki laf konusu olduğunda bulantı, üzüntü ve nefret edilen şey duyduğunu gösteren Keçe, “Yani cinsel ilişki olasılığı belirdiğinde bu kişiler yoğun anksiyete belirtileri gösterirler. Kimi vakit buna bulantı ve kusma da eşlik edebilir. Cinsel tiksinti bozukluğu olan kişiler, genel olarak cinsellikten kaçınırlar, cinsel özlem duymazlar, daha fazla partnerleri istediği için ‘karanlıkta, yorgan altında, prezervatifle ve birçok zaman iç çamaşırları çıkartılmadan’ cinsel etkinlikte bulunmaya çalışırlar” biçiminde konuştu.

Tiksintinin genellikle cinsellikle ilgili her şeye aleyhinde olabileceği gösteren Keçe, cinsel birleşmenin kendisine veya herhangi bir yönüne, cinsel organlara, genital sıvılara, öpüşmeye, dokunmaya ya da cinsel uyaranlara karşısında da bu tiksintinin olabileceğini ifade etti. Keçe, cinsel tiksinti bozukluğu olan kişide bu durumun mantıksal bağ göstermesi sebebiyle kişinin ve partnerinin ayrıca ruhsal dünyaları ayrıca evlilik ve ilişkileri keza de cinsel yaşamları negatif etkileneceğinin ve çoğu zaman sürdürülemez ayla gelebileceğinin de altını çizdi.

36
Cinsel Tiksinti Bozukluğu'na dikkat!

NEDEN TİKSİNİYORLAR?

Psikoterapist Cem Keçe, cinsel tiksinti bozukluğunun farklı alanlara yönlendirilmiş nedenlere alt olarak ortaya çıkan fazla özel bir cinsel işlev bozukluğu olduğunu söyledi. “Gerçekten cinselliğin tiksinç bir yanı yoktur ve erkek için de kadın için de son derece doğal, alışılmış, keyifli, ağrı ve acı içermeyen, bulantı ve iğrenmenin olmadığı ruhsal ve somut bir gereksinim ve şehvet doymuş bir süreçtir. Cinsel tiksinti bozukluğunun en temel nedenleri, çocuklukta ve ergenlikte yaşanan cinsel istismar, ensestiyöz ve homoseksüel deneyimler, ruhsal, somut ve cinsel travmalar ve bunlara emrindeki suçluluk ve günahkarlık duygularıdır.

Hem cinsellikle ilgili toplumsal, ahlaki ve hurafelere dayalı dini baskılar, yasaklar, layık yargıları veya kişinin bunları yanlış yorumlamış ve algılamış olması, cinsellikle ilgili hatalı, beceriksiz data ve inanışlar da öteki nedenler arasında yer alır. Travmatik bir cinsel deneyim yaşayan kadın, bunun onda bıraktığı utanma, aşağılanma, acı çekme, iğrenme gibi izleri genelleyerek cinselliği bu olumsuz duygularla algılamaya başlar ve cinsellikten tiksinebilir.

46

Cinsel ilişki esnasında partnerinizin cinsel organlarından tiksiniyor ya da dokunmaktan imtina mı ediyorsunuz? Cinsellik esnasında salgılanan sıvılara karşısında iğrenme duygusal mi duyuyorsunuz? Meniden mideniz mi bulanıyor? Hepsinden önemlisi bu tiksinti duygularınız artık partnerinizle yaşadığınız cinsel hayatı yaklaşık olarak çekilmez ve istenmez ülkü mi getirdi? O vakit sizde ‘Cinsel Tiksinti Bozukluğu’ndan laf edebiliriz...

SEKSİ BİTİREBİLİR

Dünya genelinde daha fazla geleneksel ve muhafazakâr toplumlardaki kadınlarda görülen cinsel tiksinti bozukluğunu, evlilik ve ilişki sorunlarına ve zamanla cinsel isteksizliğe niçin olan kayda değer bir sorun olarak açıklayan Cinsel Sağlık Durumu Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe, erkeklerde fazla nadir görülüyor olsa da, bu sorunu partnerlerinin yaşamasının, erkeklerin cinsel yaşamlarını da negatif etkilediğini söyledi. Çare edilmediği takdirde cinsel tiksinti bozukluğunun bayan erkek ilişkilerini sürdürülemez ülkü getiren ciddi bir sorun haline gelebileceği yönünde uyarıda yer alan Keçe, yerinde çare ve terapi teknikleriyle cinsel tiksinti bozukluğunun şaşırtıcı bir biçimde kısa sürede üstesinden gelinebileceğini duyurdu.

CİNSEL TİKSİNTİ BOZUKLUĞU NEDİR?

Keçe, cinsel tiksinti bozukluğunu, sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, cinsel ilişkiye ya da cinsellikle ilgili her şeye ya da bir takım şeylere aleyhinde şiddetli bir iğrenme duygusuyla hastalık duyulması ve bunlardan kaçınılması olarak tanımladı. Cinsellikten tiksinen kişinin cinsel ilişki laf konusu olduğunda bulantı, endişe ve korku duyduğunu gösteren Keçe, “Yani cinsel ilişki olasılığı belirdiğinde bu kişiler yoğun anksiyete belirtileri gösterirler. Kimi vakit buna bulantı ve kusma da eşlik edebilir. Cinsel tiksinti bozukluğu olan kişiler, genelde cinsellikten kaçınırlar, cinsel özlem duymazlar, daha çok partnerleri istediği için ‘karanlıkta, yorgan altında, prezervatifle ve çoğu zaman iç çamaşırları çıkartılmadan’ cinsel etkinlikte bulunmaya çalışırlar” şeklinde konuştu.

Tiksintinin genelde cinsellikle ilgili her şeye aleyhinde olabileceği belirten Keçe, cinsel birleşmenin kendisine veya herhangi bir yönüne, cinsel organlara, genital sıvılara, öpüşmeye, dokunmaya veya cinsel uyaranlara aleyhinde da bu tiksintinin olabileceğini açıklama etti. Keçe, cinsel tiksinti bozukluğu olan kişide bu durumun senaryo göstermesi sebebiyle kişinin ve partnerinin ayrıca ruhsal dünyaları hem izdivaç ve ilişkileri ayrıca de cinsel yaşamları negatif etkileneceğinin ve birçok süre sürdürülemez ışık halkası gelebileceğinin de altını çizdi.

NIÇIN TİKSİNİYORLAR?

Psikoterapist Cem Keçe, cinsel tiksinti bozukluğunun dağıtılmış nedenlere emrindeki olarak ortaya meydana çıkan fazla özel bir cinsel işlev bozukluğu olduğunu söyledi. “Fiilen cinselliğin tiksinç bir yanı yoktur ve erkek için de kadın için de son derece doğal, alışılmış, neşelendirici, ağrı ve acı içermeyen, bulantı ve iğrenmenin olmadığı ruhsal ve bedensel bir ihtiyaç ve şehvet doymuş bir süreçtir. Cinsel tiksinti bozukluğunun en temel nedenleri, çocuklukta ve ergenlikte yaşanan cinsel istismar, ensestiyöz ve homoseksüel deneyimler, ruhsal, fiziksel ve cinsel travmalar ve bunlara yan suçluluk ve günahkarlık duygularıdır.

Ayrıca cinsellikle ilgili toplumsal, ahlaki ve hurafelere dayalı dini baskılar, yasaklar, değerinde yargıları veya kişinin bunları yanlış yorumlamış ve algılamış olması, cinsellikle ilgili yanlış, eksik bilgi ve inanışlar da diğer nedenler aralarında yer alır. Travmatik bir cinsel tecrübe yaşayan kadın, bunun onda bıraktığı utanma, aşağılanma, acı çekme, iğrenme gibi izleri genelleyerek cinselliği bu olumsuz duygularla algılamaya başlar ve cinsellikten tiksinebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder