15 Kasım 2016 Salı

Maid in Love Markasının Sıra Dışı Tasarımcısı Hande Çokrak


En büyük hayalini gerçekleştirerek kendi markasını kuran, Who’s Next Paris fuarından Capitale de la Creation Yılın Tasarımcısı ödülü ile dönen Hande Çokrak gezi etmeyi seven sıra dışı bir tasarımcı. Maid in Love markası ile yurtdışında çok kayda değer fuarlarda yer alan Çokrak: “ Dünyanın birçok öbür noktasından, öbür dokularda markalarla benzer çatı altında bir araya varmak markanın ufkunu genişletiyor .” diyor. Ödül almanın tasarımcıları cesaretlendirdiğini bildiren başarılı modacı : “ Aldığım her ödül bana “ Devam et, bir şeyleri içten yapıyorsun.” Diyor” diyerek duygularını açıklama ediyor.

Tasarımlarını oluştururken müzikler, filmler, yazılar, kişiler, aşk, doğa , fotoğraf gibi çoğu şeyden ilham bölge Çokrak: “ Hayata karşısında meraklı edinmek, sorular sorabilmek yaratıcılığa yer açıyor, dünyaya daha öbür bakmayı öğretiyor. “ diyor.

2015 trendlerini değerlendiren başarılı tasarımcının favorileri ;  şık kıyafetler altına giyilen spor kundura modası, bantlı terlikler, 70’ler tarzında yazlık süet parçalar, kısa paçalı pantolon etekler…

 

Demet Sabancı’nın kapak yıldızı olduğu MAG Nisan  sayısında da röportajı keyifle okuyabilirsiniz...

Hande Çokrak kimdir ?

Hareketli bir hayatım var. Seyahat etmeyi, yeni halk tanımayı ve monotonluktan uzaktan yaşamayı seviyorum. Aralıksız kendime ne katabilirim, hayatımı nasıl daha da güzelleştiririm diye düşünürüm. Modadaki hızlı ve sürekli metamorfoz ise hayatımın büyük bir parçası…


Moda ne zamandır hayatınızın bir parçası?

Birincil adımı lisede resim dersleri almaya başlayarak fark etmeden atmış oldum. O zamanlar kafamda heykel veya seramik dallarına yönelmek olsa da moda daima hayatımın içindeydi. Spontane bir şekilde bir arkadaşımın yönlendirmesiyle London College of Fashion’a başvurdum ve kabul edildim. Şu lahza geri dönüp baktığımda en dürüst kararı verdiğimi biliyorum. Beni tatmin edecek başka bir meslek yaptığımı düşünemiyorum. Modanın aralıksız olan değişimi beni besliyor.


Markanız Maid in Love nasıl ortaya çıktı?

defalarca kendi markamı kurmak istiyordum. Ilk adımı atmak ise en zoruydu. Arkadaşlarımın ve ailemin desteği ile kendimde o cesareti buldum. Natürel ki marka sahibi elde etmek fazla emek ve fedakarlık isteyen bir iş… Kendim için çok dürüst bir tercih yaptığımı ve işimi geliştirdiğim gibi işimin de beni geliştirdiğini düşünüyorum.


Maid in Love markasının deli bir karakteri var. Sıra dışı çizginizden bahseder misiniz?

2011 yılında ilk koleksiyonumu hazırlarken kendimi ve Maid in Love’ın çizgisini dürüst açıklama etme konusunda korkularım vardı. Kendime ve markama olan inancım zamanla oturdu… Birincil koleksiyonlara baktığımda daha çekimser adımlar attığımı görebiliyorum. Artık kendimi fazla daha gizli açıklama ettiğimi, Maid in Love’ın algısının oturduğunu ve kuvvetlendiğini düşünüyorum.

 

hande-cokrak-b-2.jpg
 

Capsule New York, Who’s Next Paris, Tranoi, Scoop London gibi kayda değer fuarlarda yer aldınız. Nasıl bir deneyimdi?

Maid in Love’ın yer aldığı bütün fuarlar yurt dışarıda daha fazla bilinir, daha dinç bir marka olmasına adım atmasını sağlıyor. Dünyanın çoğu farklı noktasından, ayrı dokulardan markalarla benzer çatı aşağıda bir araya varmak markanın ufkunu açan bir tecrübe oluyor.
Müşterilerle irtibat halinde elde etmek, koleksiyonu onların gözünden görmeye hedeflemek markayı her zaman daha da ileri götürüyor.
koskocoman mağazaların satın alma ekipleriyle tanışma ve egzersiz fırsatı, markayı uluslararası bir platforma taşıyor.


Who’s Next Paris fuarında Capitale de la Création Yılın Tasarımcısı Ödülünü kazandınız, bu ödül hayatınızı nasıl etkiledi?

Ödüller hayat değiştirmiyor, tasarımcıları cesaretlendiriyor ve doğru yolda olduğumuzun sinyallerini veriyor. Bana da aldığım her ödül ‘Devam et, bir şeyleri içten yapıyorsun’ diyor.


Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’u nasıl değerlendiriyorsunuz?

Fashion Week’te üç sezon geçirdim. Ilk ikisi studio prezantasyonuydu. En son sezon ise Maid in Love, Mercedes Benz’in sunduğu bir marka olduğu için ilk defilemi yaptım. Maid in Love’da her koleksiyonun bir ruhu var ve defileleri bir kanal olarak kullanarak, o ruhu aktarmayı seviyorum.
Mercedes Benz Fashion Week İstanbul kısa zamanda manâlı bir yere sahip oldu. MBFWI’ye bulunma yalnızca İstanbul’un değil milletlerarası bir platformun parçası olmamıza zemin hazırlıyor. Dünyada on iki noktadan biri olan MBFW İstanbul, Türkiye için büyük bir layık… Son zamanlarda moda ve sanat dallarında dünyanın gözü Türkiye’ye çevrilmiş durumda… Tabii ki yalnızca organizasyonun ve showların iyi olması kimsesiz bir anlam açıklama etmiyor. Moda gözü olan, sektörü peşine düşüp takip eden ve böyle büyük önemli bir organizasyonu ve tasarımcıları destekleyen izleyicilerin de olması MBFWI’nin her sene daha da gelişmesine büyük katkıdır.


Moda haftasının renkli defilelerinden biri size aitti. Koleksiyonunuzdan bahseder misiniz?

Maid In Love İlkbahar/Yaz 2015 “Don’t K My J” koleksiyonu 80’lerin eğlenceli, iyi hissettiren ve devingen sosyal hayatından ilham alıyor. Dönemin bize sunduğu şekerleme renkleriyle yaratılmış zorlama hikayeleri, sokak modası stilini eğlenceli bir yaklaşımla en üst seviyeye çıkarıyor. Aykırı ve bir pek da hayata artı bir açıyla bakan büyük bir parti tadında bir koleksiyon oldu.

 

hande-cokrak-b-3.jpg
 

Tasarımlarınızı oluştururken nelerden ilham aldınız?

Hayatı, doğal akışında yaşamış biriyim o yüzden hayatın kendisinden ilham alıyorum… Beni besleyen ve enerjimi yükselten her şeyden… Müzik, filmler, yazılar, kişiler, aşk, fotoğraflar, ayrı tasarımlar, ayrı ülkeler, doğa, egzersiz masam, gösteriler, vintage elbiseler, daha çok sıralayabileceğim çoğu şeyden.
Hayata aleyhinde meraklı elde etmek, ilgili olmak, sorular sorabilmek yaratıcılığa yer açıyor, dünyaya daha farklı ve dikkatli bakmayı öğretiyor.


Peşine Düşüp Takip ettiğiniz ve tarzınıza yakın bulduğunuz tasarımcılar kimler?

House of Holland – Antipodium – Asish – Moschino takip listemin başında gelenler…


2015 trendlerinden bahseder misiniz?

Denim’in lüks ile birleşimi ve şık kıyafetler altına giyilen spor kundura modası, bantlı terlikler, 70’ler türünden yazlık süet parcalar, kısa paçalı pantolon etekler birincil aklıma gelen beğendiğim  yaz trendleri aralarında…

Yakın zamanda gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz projeleriniz var mı?

Maid in Love büyüdükçe hedefler de büyüyor… Daha iyi koleksiyon çıkartmak, model sayısını arttırmak, ekibimi genişletmek, erkek koleksiyonuna açtırmak, satmak noktalarını çoğaltmak, marka ulaşılabilirliğini çoğaltmak, yurt dışarıya mağaza açtırmak hedeflerimin başında geliyor.

 

Mercedes Benz Fashion Week İstanbul’da, Maid in Love markasının çılgın koleksiyonlarıyla büyük alkış toplayan Hande Çokrak ile neşeli röportajı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder