22 Kasım 2016 Salı

Çocuğun algı biçimi tüm yaşamını etkiler!


Sahip olduğumuz tek herif eğitim sistemi, ister istemez genellemeler yapılarak ve buna kadar standartlar oluşturularak hazırlanmıştır. Ancak, her birey ayrı öğrenme stiline sahiptir ve sezgi biçimleri değişkenlik gösterir. Görsel, işitsel ve kinestetik (dokunsal, bedensel) elde etmek üzere üç başlıca başlıkta toplanan sezgi biçimlerinin her biri gerçekten her insanda farklı düzeylerde bulunmaktadır.

Çocuklarımızdan, anne-babalar, hoca ve eğitmenler olarak birçok zaman, benzer anda, aynı bilgiyi, aynı şekilde öğrenmelerini beklemek, düşüncesiz kıyaslamalara ve yetersizlik duygusunun artmasına sebep olmaktadır. Bu koşul keza çocuğun motivasyonunu düşürmekte ayrıca de aileyi çaresiz bırakmaktadır.

Genellikle, çocuklarımız okula başladıktan sonradan bazı derslere olan ilgisizliği, bizlerde, dikkat eksikliği ve odaklanma sorunu yaşadığına dair görüşler uyandırır. Öğretmenler ve anne-babalar çocukların idrak biçimlerine uygun olmayan eğitim metotlarının farkına varamadan çocuğun başarısız olduğuna karar verebilirler.

Görsel algısı gelişmiş bir çocuğun işitsel algıyı bölge bir eğitim metodunda başarılı olması beklenemeyeceği gibi kinestetik algıya sahip bir çocuğun işitsel veya görsel eğitim metotları ile başarılı olması da beklenemez.

Her çocuk bir arz görsel, bir miktar işitsel ve bir arz da kinestetik algıyla dünyaya kazanç.  Ama bir algılama biçimi diğerlerinden baskındır ve bu önceden saptanıp eğitim programı buna göre belirlenebilirse çocuğun anlayış ve başarı düzeyi arttırılabilir. Okullarımızda bahşedilen eğitim modellerine armoni sağlayamayan, odaklanma sorunu ya da uyarı eksikliği tanısı konulan çocuklarımızın hakim algı biçimlerine yerinde eğitim modellemeleri ile başarıyı yakalayabilmesi mümkündür.

Devletin imkânları ile her öğrenciye özel eğitim uygulamasının az önce mümkün görünmemesi laf konusu olduğu için, okul öncesi eğitim kurumları, etüt merkezleri, dershane, bilim-sanat merkezleri ve kurslar gibi mektep dışı asistan eğitim kurumlarına büyük bir yükümlülük düşmektedir. Kavrama testleri sonuçları öğretmenlerle paylaşılarak özel durumu olan çocukların algılarına yerinde materyallerle desteklenen eğitim almaları özendirme edilebilir. Öğretmenler konuları anlatırken kitap, resim, fotoğraf gibi görsel materyalleri kullandığı gibi dokunsal algıya sahip çocukları da unutmamalı, dokunarak anlayabilmelerini sağlayacak ekipmanlar yardımıyla veya spor ve oyun gibi fiziki aktivitelere yer verilerek öğrencilerine ulaşabilirler.

Çocuğunuzu gözlemleyerek, anlayamadıklarını ifade ettikleri ya da odaklanamadıkları dersleri diğer metotlarla öğretmeye hedeflemek veya bu konuda bir uzmandan (okulların kılavuz öğretmenlerinden ya da öğretmenlerinin yönlendirdiği kişilerden) takviye alarak onun hazırladığı program doğrultusunda takviye eğitimi atamak mümkündür.

Çocuğun sezgi biçimi yaşamı baştan başa çevresel faktörlerle istikrarsızlık gösterebilir. bu nedenle öteki çoğu testte olduğu gibi, idrak biçimi ölçeği de altı ayda bir tekrarlanmalıdır.

Çocuklarımıza öğrenme yolculuklarında desteklemek için; onları anlayarak, gözlemleyerek ya da bilirkişi yardımı alarak dürüst eğitim metodunu devretmek mümkündür. Bu şart, öğretmenlerimize büyük sorumluluklar yüklemektedir. Birçok süre eğitmenlik vasıflarının yanında bir psikolog, bir anne, bir baba, bir dost gibi yaklaşımlarda bulunmaları, öğrencileriyle aralarındaki ilişkiyi sağlamlaştıracak ve galibiyet düzeylerini arttıracaktır.

Eğitim evde başlar. Fakat çocuklarımızın başarısı ve olumlu motivasyonu için anne-babaların öğretmenleriyle işbirliği yapmaları çok önemlidir. Unutmamalıyız ki, gelecek çocuklarımızın elindedir ve öğretmenlerimiz de en kıymetli varlıklarımız olan evlatlarımızın ışık kaynağıdır.



Uzm. Psk. Gamze Eser, çocuklarımıza öğrenme yolculuklarında desteklemek için yapmamız gerekenleri anlatıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder