
Korumacı tutuma sahip ailelerde yetişen, esas gereksinimlerinin bile karşılanmasına izin verilmeyen, hataları ebeveynleri göre bertaraf edilen çocuklarda sıklıkla görülen içekapanık kişilik hali ilerleyen yaşlarında da sorunlara yol açar.
Çocuklarına kusur yapma özgürlüğü tanıma, düştüğü vakit kendi başına kalkabilmesine izin verme alışkanlığı bizim gibi doğu kültürü ile yetiştirilmiş toplumlarda sık görülmez. Birey kusur yapmaktan korkar, düştüğünde kendisini kaldıracak bir el arar yaşamı boyunca.
Yardımlaşma, dayanışma elbette gereklidir, fakat bireyin kendi başına var olma mücadelesine ket vurduğu ölçüde de zarar verir. Gelişmek için güçlüklerle karşılaşmak, mücadele etmek gerekir. Dış şartlar bizim için iyileştirildikçe, zorlukları aşma özgürlüğümüz elimizden alındıkça güçsüzleşir, yaşam yolunda yalnız başımıza kaldığımızda bocalarız.
Konut içindeki tehlikesiz alandan; her talebine evet denilen harikalar diyarından dışarı çıkan çocuk sosyalleşmeye başladığında taleplerinin reddedilmesine bir anlam veremez. Onu olduğu gibi kabul eden ailesinin tersine, kurallara uyması konusunda istikrarlı bir toplumsal armoni vardır karşı. Reddedildikçe korkar, korktukça kabuğuna çekilir ve zorlanmadıkça tehlikesiz yuvasından dışarı çıkmak istemez.
Başlıca vicdanı el vermez çocuğunun acı çekmesine izin vermeyi. Korur kollar; ona musibet ettiğini bilmeden. Otuz yaşını geçmiş, hala ebeveynlerinin yanına yaşamış ahali yetiştirdiklerini fark etmezler. Niyet iyidir ama netice beklendiği gibi olmaz.
Çocuklarımızı yetiştirirken, onlara ne dek çok kusur yapma özgürlüğü tanır; sorunlarıyla yüzleşmeleri, kendi başlarına çözüm üretmeleri konusunda desteklersek, pek dinç ve sosyal yönden başarılı bireyler olurlar. Içten sandığımız korumacı yaklaşımdan uzaklaşmayı öğrenmeliyiz.
Ergen ve yetişkin bireylerin a-sosyal tutumlarını aşabilmeleri; ancak, fiziki veya mental olarak iyi oldukları özelliklerini ön plana çıkarıp özgüvenlerini her tarafta kazanmalarını sağlamakla muhtemel olabilir.
Biçimli bedenini yeniden sevebilmesi için yeni kıyafetler alıp birlikte dışarı çıkmak, tek başına çalmayı öğrendiği enstrümanla müzik yapan başka insanlarla tanıştırmak, tuttuğu takımın maçına götürüp kalabalığın bir parçası olduğunu sezdirmek işe yarayabilir.
Çocuğunuz yere düştüğünde, onu kaldırmadan önce bir kere daha düşünmeye ne dersiniz?
Uzm.Hipnoterapist Gani Eser 2014
Uzman hipnoterapist Gani Eser, çocuklar ve özgüvenleri hakkında kaleme aldığı yazısında ''İnsanların temel gereksinimi kabul görmek, en yaygın korkularıysa reddedilmektir''diyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder